![]() |
Tweet |
Deprem riski yüksek bölgelerde konut seçerken yapı güvenliği büyük önem taşır. Hem oturum hem de yatırım amaçlı gayrimenkul alımlarında, depreme dayanıklı yapıları tercih etmek uzun vadede büyük avantajlar sağlar.
İlk olarak, konutun deprem yönetmeliklerine uygunluğu kontrol edilmelidir. 1999 Gölcük Depremi sonrası Türkiye’de inşaat yönetmelikleri sıkılaştırılmış ve 2007 ile 2018’de yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bu nedenle, 2018 sonrası inşa edilen binalar, daha sağlam yapısal özelliklere sahiptir.
Bina ruhsatı, yapı kullanım izni ve zemin etüdü raporları detaylıca incelenmelidir. Sağlam bir zemin üzerine inşa edilen yapılar, deprem riskine karşı daha güvenlidir. Özellikle kayalık ve sert zeminler, sıvılaşma riski taşıyan alanlara göre daha güvenli kabul edilir.
İnşaatta kullanılan malzemelerin kalitesi de büyük bir etkendir. Beton sınıfı, demir kalitesi ve kolon-kiriş sistemleri gibi teknik detaylar, binanın dayanıklılığını doğrudan etkiler. Güvenilir inşaat firmaları tarafından yapılmış projeler tercih edilmelidir.
Yatırım açısından bakıldığında, depreme dayanıklı yapılar uzun vadede daha değerlidir. Son yıllarda, deprem riski düşük bölgelerde veya yönetmeliklere uygun konut projelerinde talep artmaktadır. Bu da bu tür konutların satış ve kira değerini yükseltmektedir.
Son olarak, almayı düşündüğünüz konut için DASK (Zorunlu Deprem Sigortası) poliçesi olup olmadığını ve güncel olup olmadığını kontrol etmek önemlidir. Deprem yönetmeliklerine uygun, sağlam ve güvenli konutlar hem yatırımcılar hem de oturum sahipleri için en doğru tercihler arasındadır.