Türkiye’de konut (ev) yada arsa satın almak isteyen yabancılar, gayrimenkul satın alma işlemlerine ve şartlarına dikkat etmelilerdir.
Yabancıların ev satın alma prosedürleri, Türkiye’de halihazırda yürürlükte bulunan mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilir. Buna göre, yabancıların ev satın alması için de tıpkı diğer vatandaşlar gibi tapuda devir ile yapılmasına bağlıdır. Bu durum, kanun gereği resmi şekil şartına haizdir. Buna göre gayrimenkul satış sözleşmesi, Tapu Müdürlüğü’nde resmi senet ve tescilin imzalanması ile geçerlilik kazanacaktır. İlgili kanunlarda bu prosedürün şartları detaylı olarak belirtilmektedir.
Yabancıların Türkiye’de ev alması, kanuni ve tedbir kararları ile getirilen birtakım sınırlamalara tabi tutulmuştur. 2644 Sayılı Tapu Kanunu’nun 35. maddesine göre Türkiye’de ev almak isteyen yabancı, bu sınırlamalar içerisinde Türkiye’de ev sahibi olabilirler. Bu kısıtlamaların varlığı, ülke topraklarının bütünlüğü açısından önem arz etmektedir.
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün veri tabanına dayanan Türkiye’de yabancıların taşınmaz edinimi konusunda üç genellenebilir sonuç elde edilebilir. İlk sonuç, 1980’den önce, Türkiye’de yabancıların taşınmaz edinimi konusunun, Hatay’daki mülkiyetin el değiştirmesi sorunu olduğudur. İkinci sonuç ise, 1980 sonrasına ilişkindir ve Hatay, Kilis ve Mardin gibi illerde yabancıların taşınmaz ediniminin kanuni sınırları aşması olgusudur. Üçüncü sonuç, 1980 sonrasında, özellikle 2000’lerin yılların başından itibaren, Ege ve Akdeniz bölgelerine yönelen yoğun konut talebi olgusudur.
Günümüzde yabancılara taşınmaz satışı en çok vatandaşlık alımı için talep edilmektedir. Kısa özetle prosedür şu şekilde ilerlemektedir; 400.000 USD değerinde gayrimenkul yatırımı yapmak (3 yıl satılamama şerhi konulur) en çok başvurulan vatandaşlık kazanımı yoludur. Türkiye, belirli ekonomik katkılar karşılığında yabancılara vatandaşlık sunan bir program uygulamaktadır. Bu programın uygulanmasında belirli şartlar aranmaktadır. Uygulamada bu süreci yabancının yasal temsilcisi yürütmektedir.
Türkiye’de yabancılara taşınmaz satışı 2018-2023 arasında oldukça yaygın bir durum haline gelmiştir. Bu Dünya’nın her yerinden farklı kültürlere sahip insanların Türkiye’ye yatırım yapmasını sağlamıştır. Fakat geçtiğimiz son 1 buçuk yılda yabancılara taşınmaz satışı oldukça düşüş yaşamıştır. Bu düşüşün birkaç farklı sebebi vardır. Bu sebeplerin en temelleri şunlardır;
Son dönemde Türk Lirası’nın değer kaybetmesinden ötürü piyasada oluşan dalgalanmalar yabancılara taşınmaz satışını da olumsuz etkilemektedir. Nasıl ithalat alanı döviz kurlarının dalgalanmasından kötü etkileniyorsa, aynı şekilde yabancılara taşınmaz satışı da olumsuz etkilemektedir.
Emlak piyasasında bilindiği üzere yaşanan pek çok dolandırıcılık vakası yaşanmıştır. Yetki belgesi olmayan emlakçıların yaptığı hileli satışlar bu dolandırıcılık vakalarına örnek teşkil etmektedir. Türkiye Emlakçılar Birliği Derneği ve Emlakçılar Odası Türkiye’de gayrimenkul piyasasında güvenin tekrar kazanılması için keskin ve doğru adımlar atmaktadır. EİDS (Elektronik İlan Doğrulama Sistemi) gibi sistemlerle bu tür vakaların ülkemizde yaşanma olasılığını minimize edeceği ve daha güvenli bir piyasa oluşmasını sağlayacağı beklenmektedir.
Türkiye’de yabancılara gayrimenkul satışı konusu vatandaşlarımıza doğru yansıtılamamaktadır. Bu konu üzerine yoğun çalışılması gereken bir konu olduğu gibi son dönemlerde Türkiye’de artan mülteci sayısından da kaynaklı olarak belli zamanlarda riskli görülmekte ve bu sebeple Bürokrasi yavaşlamaktadır.
3. madde de sayılan sebeplerle benzer olarak burada da yine bürokratik sebeplerden kaynaklı olarak yabancıların ikamet süreçleri yavaşlamaktadır. Bu alan tekrar düzenlemeye ihtiyaç duymaktadır. “Turkish Golden Visa” gibi bir uygulamaya başlayıp İkamet süreçlerinin hızlandırılması gerekmektedir.
Yabancılara taşınmaz satışı Türkiye için önemli bir meseledir. Ülkemiz bu alandan hem döviz getirisi sağlamakta hem de Dünya’nın her ülkesinden, ülkemizin demografik yapısına uygun insanların ülkemize yatırım yapmasını sağlamaktadır. Fakat tabi ki burada yapılacak prosedürlerin doğru şekilde yapılıp ülkemize hem ekonomik anlamda hem de demografik anlamda fayda sağlayacak insanların bu alanda yatırım yapmasını sağlamalıyız.